4 Haziran 2013 Salı

polise saygı

cuma gününden beri taksimde eylemde, direnişteyim. liseden beri silivri, cumhuriyet, haksız yere kck adı altında tutuklananlar, cumartesi anneleri vs. hemen hemen bütün eylem ve mitinglere katılıp hakkımı arıyorum. tabi cuma günü de. 3
gündür oradaydım, arada eve üst baş değiştirmek, duş ve yanıma bir iki parça eşya almak için uğradım. cumartesi ve pazar gecesi polis müdahalesi beşiktaş'ta sürüyordu. yine oradaydım. zaten cuma günü de sağ göğsüme kapsül geldi ama fazla bir şey yok. cumartesi sadece gaz, gaza zaten alışalı çok oldu. pazar gecesi kapsüllerden korunmak için ağaçların arkasına saklanıyor, gaz gelmediğinde barikat kuruyorduk. barikatı yavaş yavaş ilerletiyor, akaretler civarında ki arkadaşlarımıza desteğe gidiyorduk. sonra kepçe geldi. ilerleme hızımız da arttı. yine ağacın arkasına saklandım. kapsül arkamda duran ağaca çarptı ve bana sekti. kafamı zaten otomatik eğdiğim için sırtıma geldi de kurtuldum. polis zaten gazı yukarıdan değil direk öldürmek amaçlı üzerimize atıyor. bir ara yoğun biber gazına dayanamayıp biraz geri çekildim dinlenmek için. biri daha geldi yanıma, sigarasından ikram etti. soluklanıp sigara içiyorduk. derken sığındığımız halde kapsüllerden biri kafasına geldi. akıbeti ne oldu bilmiyorum. biraz zaman geçti kepçeyi polis yaktı ve bombardımana başladı. kapsüllerden biri bacağımı sıyırdı. düşmemek için dolmabahçe'nin demirlerine tutundum. o sırada arkamdan biri geldi ve beni polise doğru çekti ama tutunduğum için götüremedi ve tökezledi. kıçıma bir tekme attı. son anda yetiştiler de polis almadan kurtuldum geri kaçtım. iki gündür ne oturabiliyorum ne kalkabiliyorum. direnişe pasif devam etmek zorundayım toparlayana kadar.

karşımızdakiler nedenini bilmediğimiz bir kin güdüyorlar bize. yani polisler. öldürmek için müdahale ediyorlar. canımıza kastediyorlar. neyine saygı duyabilirim? belki de orada ki polislerden zeki olmamız ağırlarına gitmiştir, bilemiyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder